GEÇMİŞTEN KALAN
Yeniden başlamak... İçinde yeni var ama bir yandan da tekrar eden bir döngü gibi... Tekrardan, -dan ekinin kaçınılmaz varlığı... Yani yenilenen bir hayatın eskisinden ne kadar farklı olacağı tartışılır gibi. O kadar da kolay değil belki. Zaten emek isteyen şeylerin kolay olduğunu kim söyledi ki? Arkama bakıyorum da evet, bakmadan edemiyorum. Oralar temizlenmeden yenilikler nasıl belirir? Nefret kök salmış orada. Toz toprak götürüyor her yeri. Etrafta kömür izleri. Kalbime kocaman bir çarpı atılmış gibi. Siyah renginde. Hani tutmasam kendimi, duman edeceğim her yeri. Nefret ve kederin olduğu bir kalbe sevgi nasıl girsin ki? Belki hep hastaydım, belki iyileşmek istiyorum. Bundan bile emin değilim. Kendim tarafından tartaklanıyorum. Kendimi kandırmanın bir anlamı yok. İyi görünmem bile güçlü gözükmek için. Ben hala içimdeki kötülükten nefret ederken bir yandan da onu besliyorum. Susarak, yok sayarak ama varlığını sürdürerek ve hissederek... Ne diyebilirim ki? Kalbimin kinden ve nefret